Discussion about this post

User's avatar
The Gate of Truth's avatar

Yüzeyde Tartışılan Gerçek: Tüketim Değil, Evrimsel Programlama

Bugün “tüketim toplumu” üzerine yazılan her eser, insan davranışlarının dışsal yansımalarını çözümlemeye çalışıyor. Fakat bu tartışmaların büyük kısmı, buzdağının yalnızca görünen kısmına dokunuyor. Çünkü mesele tüketimin kendisi değil; insanın bu döngüye neden ve nasıl programlandığıdır.

Milyonlarca yıllık evrimsel mühendislik, insan beynini kıtlık, tehdit ve rekabet koşullarında şekillendirdi. O beyin bugün de aynı yazılımı çalıştırıyor: sahip olmak, korumak, biriktirmek. Modern dünya bu ilkel kodu fark etti — ve onu “ekonomi” adı altında yeniden paketledi. Artık avladığımız şey besin değil; bilgi, statü, onay ve görünürlük. Ama mekanizma aynı: dopaminle ödüllendirilen bir hayatta kalma oyunu.

Bu yüzden Baudrillard’ın ya da benzer düşünürlerin analizleri doğru ama eksiktir; çünkü insanın “neden” tüketime meylettiğini değil, “nasıl” tükettigini tartışırlar. Oysa çözüm, davranışı gözlemlemekten değil, mekanizmayı anlamaktan geçer.

İnsan hâlâ ilkel korkularıyla yönetiliyor — sadece maskeleri değişti. Kıtlıktan korktuğu gibi şimdi de eksik hissetmekten korkuyor. İşte bu, evrimin ironisi: hayatta kalmak için tasarlanan sistem, bugün insanın bilincini hapseden bir yanılsama hâline geldi.

Belki de artık zamanı geldi — tüketimi değil, onu mümkün kılan biyolojik ilüzyonu tartışmanın. Çünkü insan, kendi yazılımını fark etmediği sürece, her tartışma sadece yeni bir yüzey süsü olmaktan öteye geçemeyecek.

Expand full comment

No posts