Yeni Ay, Yeni Kitap!
Kasım Ayında Konuğumuz Jean Baudrillard'dan Tüketim Toplumu...
Merhaba Sevgili Kulüp Üyeleri!
Kasım ayının bu ilk pazartesi günü, kulübümüzün on üçüncü kitabını ilan ediyorum: Jean Baudrillard’dan Tüketim Toplumu.
Geçen ay bazı üyelerimiz kitabın yoğun diliyle zorlandıklarını söylemişti; bu ay aynı durum tekrar olur mu diye konuştuk. Fakat o sırada Tüketim Toplumu’nu çoktan satın alan üyelerimiz vardı. Dolayısıyla ikinci bir masraf yaratmak istemedim. Hem de açıkçası, demirden korksak trene binmezdik… Zorlanıyoruz diye bırakmak bize yakışmaz. 🤓 Geçen ay online buluşmada kitabı sayfa sayfa çözümleyerek birlikte ilerlemiştik. Yine aynı şekilde, bu ayki oturumda Baudrillard’ın metnini adım adım açacak, kavramlarını örneklerle somutlaştırarak anlatmaya çalışacağım. Pes etmeyin lütfen!
Kitaba Dair…
20. yüzyılın ikinci yarısında Batı dünyasında refahın artışıyla birlikte “ihtiyaç” kavramı anlamını yitirirken, Baudrillard bu dönüşümü simgesel bir olay olarak okur. Ona göre artık ihtiyacımız olduğu için tüketmiyoruz; tüketiyoruz çünkü anlamı ancak nesneler aracılığıyla kurabiliyoruz.
Jean Baudrillard (1929–2007), sosyoloji ve felsefe arasında köprü kuran çağının en provokatif düşünürlerinden biriydi. Simülasyon, gösterge, gerçeklik ve medya üzerine düşünceleri, bugünün dijital kültürünü tamamen öngörür. Bu ayki konuk kitabımız Tüketim Toplumu ise onun düşünce serüveninin başlangıç noktası sayılır; nesnelerin dilini çözerek, modern insanın kendi varlığını “tüketim göstergeleri” üzerinden nasıl kurduğunu anlatır.
Nereden Alabilirsiniz?
Kitap Kulübü’nde Alfa Kitap’ın resmi dağıtıcısı olan Tamadres.com ile işbirliği yapıyoruz. Tamadres.com bize piyasadaki en uygun fiyatlardan birini sağlayacağının teminatını verdi. Oradan edinebilirsiniz.
Unutmadan!
🙌🏻 Athenaum Kitap kulübü, okuyucu destekli bir oluşumdur. Bu yüzden tüm içeriklere, üyelere özel sohbet odasına, online buluşmalara ve geçmiş yayınlar arşivine erişmek için mevcut ücretsiz üyeliğinizi, ayda 7 dolar - 280 TL karşılığında ücretli üyeliğe yükseltebilirsiniz.
Haftaya öneri listesinde görüşürüz!
Sevgiler,
Dilara







Yüzeyde Tartışılan Gerçek: Tüketim Değil, Evrimsel Programlama
Bugün “tüketim toplumu” üzerine yazılan her eser, insan davranışlarının dışsal yansımalarını çözümlemeye çalışıyor. Fakat bu tartışmaların büyük kısmı, buzdağının yalnızca görünen kısmına dokunuyor. Çünkü mesele tüketimin kendisi değil; insanın bu döngüye neden ve nasıl programlandığıdır.
Milyonlarca yıllık evrimsel mühendislik, insan beynini kıtlık, tehdit ve rekabet koşullarında şekillendirdi. O beyin bugün de aynı yazılımı çalıştırıyor: sahip olmak, korumak, biriktirmek. Modern dünya bu ilkel kodu fark etti — ve onu “ekonomi” adı altında yeniden paketledi. Artık avladığımız şey besin değil; bilgi, statü, onay ve görünürlük. Ama mekanizma aynı: dopaminle ödüllendirilen bir hayatta kalma oyunu.
Bu yüzden Baudrillard’ın ya da benzer düşünürlerin analizleri doğru ama eksiktir; çünkü insanın “neden” tüketime meylettiğini değil, “nasıl” tükettigini tartışırlar. Oysa çözüm, davranışı gözlemlemekten değil, mekanizmayı anlamaktan geçer.
İnsan hâlâ ilkel korkularıyla yönetiliyor — sadece maskeleri değişti. Kıtlıktan korktuğu gibi şimdi de eksik hissetmekten korkuyor. İşte bu, evrimin ironisi: hayatta kalmak için tasarlanan sistem, bugün insanın bilincini hapseden bir yanılsama hâline geldi.
Belki de artık zamanı geldi — tüketimi değil, onu mümkün kılan biyolojik ilüzyonu tartışmanın. Çünkü insan, kendi yazılımını fark etmediği sürece, her tartışma sadece yeni bir yüzey süsü olmaktan öteye geçemeyecek.