Ayın Kitabına Dair Ek Öneriler
Friedrich Nietzsche'den Böyle Buyurdu Zerdüşt...
Merhaba!
Şubat ve Mart ayları konuğumuz Friedrich Nietzsche’den Böyle Buyurdu Zerdüşt okumanız umarım verimli geçiyordur. Zerdüşt ile arkadaş olmak kolay değil; güçlük çekiyorsanız pes etmeyiniz. :)
Kitap kulübümüzdeki aylık planlamaya uygun olarak, ayın bu ikinci haftası, kitapla ilişkili olduğunu düşündüğüm bağlamı genişleten ya da temel meseleleri aydınlatan bir takım öneri listesi hazırladım.
⚠️Gelecek pazartesi günü kitabın ilk yarısını özetleyerek analiz ettiğim uzun bir sayı ileteceğim. Kitaba dair online buluşma ise yalnızca ücretli üyelere özel bir şekilde 24 Şubat Pazartesi saat 21:00’de Zoom’da olacak. Bu toplantılar genellikle 2-3 saat sürüyor. Hazırlıklı geliniz.
Tüm yazıları okumak, sohbet odasına erişmek ve online buluşmaya katılmak için aşağıdaki sekme aracılığıyla üye olabilirsiniz👇🏻
İçerik Kürasyonu: Ek Öneriler
🎙️ Yeni podcast geldi…
Bu ay külupte daha önce yapmadığım bir şeyi yaptım. Ayın kitabını okurken destekleyici olması adına girişteki önemli bir tartışma hakkında yeni bir podcast bölümü kaydettim. Aşağıdaki podcast’i dinlerseniz hem kitaptaki Aslan, Deve ve Çocuk metaforlarını anlayabilirsiniz; hem de metnin nereye doğru gideceğine dair bir öngörü edinebilirsiniz. 🙌🏻
💡Kitabı Okumaya Dair…
Böyle Buyurdu Zerdüşt oldukça yoğun ve şiirsel bir metin olduğu için zorlanmanız oldukça normal. Nietzsche’nin kendisi bu duruma dair zaten şöyle diyor: “Herkes ve hiçkimse için bir kitap.” Yani herkesin rahatlıkla okumasını yazar da beklemiyor.
O yüzden metne yaklaşmak için bazı stratejiler paylaşmak istiyorum.
1️⃣ Büyük resme baktığımızda bu hikaye neyi anlatıyor?
Kitabın temel yapısı bir hikaye etrafında şekilleniyor. Zerdüşt’ün bir bilge olarak dağdan inip insanlara mesaj vermesi, sonra tekrar inzivaya çekilmesi gibi bir olay örgüsü var. Farketmişsinizdir, Zerdüşt’ün bu hikâyesi, birçok dini ve mitolojik anlatıdaki bilge ya da peygamber figürlerinin anlatısına paralel.
Musa: Musa da Tanrı’dan vahiy almak için dağa çıkar, sonra halka bu mesajı getirmeye çalışır. Ancak halk anlamakta zorlanır ve eski inançlarına bağlı kalır.
Buddha: Genç yaşta dünyayı terk edip hakikati aramak için inzivaya çekilir. Aydınlanmaya ulaştıktan sonra tekrar dünyaya döner ve öğrendiklerini anlatır.
İsa: İnzivaya çekilip kırk gün boyunca çölde yalnız kalır, sonra insanlara yeni bir mesaj getirmek için geri döner. Fakat toplum onu anlamakta güçlük çeker.
Sokrates: Halkın içinde yaşasa da, düşünceleri yüzünden yanlış anlaşılan ve sonunda mahkum edilen bir figürdür.
Zerdüşt’ün dağa çıkıp sonra geri dönmesi, bilginin yalnızlık içinde edinilip, toplum içinde sınandığına dair eski bir temayı devam ettirir. Ancak Nietzsche, klasik peygamber figürlerini eleştirir ve onların getirdiği değerleri yıkmayı amaçlar. Bu yüzden Zerdüşt, yeni bir ahlak anlayışı getirmeye çalışan bir karşı-peygamber’dir.
Bütün metne bu açıdan yaklaşmak genel bir bağlam yaratmak için faydalıdır. Karşımızda kutsal olanı tiye alan, ama bir yandan, neredeyse kutsal bir metin hassasiyetiyle yazılmış bir kitap var.
2️⃣ Tekrar eden anahtar kavramlar neler?
Nietzsche diğer filozoflar gibi sistematik bir felsefi öğreti kurmayı amaçlamadı. Dolayısıyla, onun öğretisini farklı zamanlarda yazdığı metinlerinde tekrar eden kavramlar aracılığıyla olabildiğince sistematik hale getirmek okuyucuya yani bize düşüyor.
O yüzden bu öneri bülteninde ufak bir Nietzsche sözlüğü yapalım istiyorum.
Son İnsan: Nietzsche, insanlığın iki yolu olduğunu söyler: Ya Üstinsan’a giden zorlu ve yaratıcı yolu seçersiniz ya da sıradanlığın ve rahatlığın dünyasında kaybolan Son insan olacaksınız. Son insan, büyük hayalleri olmayan, rahatlığı her şeyin önüne koyan, “Mutluyum çünkü beni zorlayan bir şey yok” diyen kişidir.
Cambaz: Kitabın başında Zerdüşt, insanın bir köprü olduğunu söyler: hayvan ile Üstinsan arasında gerilmiş bir ip. Cambaz, bu ipin üzerinde yürüyen kişidir. O, üstinsan’a doğru ilerlemeye çalışan bireyi temsil eder. Düşme riski her zaman vardır, çünkü bu yol kolay bir yol değildir. Bu açıdan son insandan daha değerlidir.
Üstinsan: Nietzsche’nin en ünlü kavramlarından biri olan Üstinsan, insanın kendini aşarak vardığı yaratıcı ve özgür bir varolma hali olarak özetlenebilir. Cambazın göğüs gerdiği tehlike sonunda yolun varılmaya değer diğer ucudur o.
Soytarı: Cambaz ipin üstünde dikkatle yürürken, aniden bir soytarı belirir ve ona meydan okur. Soytarı, cambazı düşürür ve onun ölümüne sebep olur. Soytarı, değişimden korkanları, eskiye bağlı kalmak isteyenleri temsil eder. Birey, kendi yolunda ilerlemeye çalışırken her zaman onu durdurmaya çalışan güçler olacaktır. Soytarılara kulak asmayınız! Nitekim soytarı yüzünden cambaz ipten düşer ve ölür ama Zerdüşt, onun cansız bedenini taşır. Çünkü yolda ölmek, hiç yola çıkmamaktan iyidir!
Sürü: Nietzsche’nin belki de en sert eleştirilerinden biri sürü ahlakıdır. Sürü, sorgulamayan, güvenli olanı tercih eden, topluma uyum sağlayan insanları temsil eder. Sürü risk almaz; ona söylenenleri yapar, kendi değerlerini yaratmaz.
Yılan ve Kartal: Zerdüşt’ün yanında yol alan iki hayvandır. Kartal, özgürlüğün ve yüksekten bakmanın sembolüdür. O, sürüye ait olmayan bağımsız bir varlıktır, dünyaya tepeden bakar ve küçük olana takılmaz. Burada ufak bir detay var; Nietzsche için güç sadece fiziksel ya da politik bir kavram değildir; insanın kendi kaderini belirleyebilme gücüdür. Kartal, bu anlamda dünyaya hükmetmek isteyen değil; kendi varoluşunu yaratmak isteyen bir figürdür. Dünyaya sadece hükmetmek için yola çıkan kişi yıkmaya çalıştığı tirana dönüşür. Bundan podcast’te bahsettim.
Yılan ise bilgeliği, sezgiyi ve dönüşümü temsil eder. Yılanın deri değiştirmesi, Nietzsche’nin eski değerleri yıkıp yenilerini yaratma fikrini yansıtır. Yılan, değişimin kaçınılmaz olduğunu bilen hayatta kalmak için uyum sağlayan ve sezgisel bir varlıktır. Nietzsche’ye göre Üstinsan olmak, sadece güçlü olmakla değil; aynı zamanda bilge olmakla mümkündür. Kartal tek başına olsaydı, kör bir güç olurdu. Yılan tek başına olsaydı, hareketsiz bir bilgelik olurdu. O yüzden Zerdüşt, “Bunlar benim hayvanlarımdır!” der.
Münzevi: Zerdüşt, insanlara hakikati anlatmak için dağdan aşağı inerken bir ihtiyar münzeviyle karşılaşır. Münzevi yıllardır ormanda yalnız yaşamaktadır. İnsanları terk etmiş, sadece Tanrı’yla ve doğayla ilgilenmektedir. Zerdüşt, ona insanlara yeni bir öğreti getirdiğini anlatınca, Münzevi şaşırır: “Hâlâ insanları düşünüyorsun mu? Ben bunu çoktan bıraktım.” Zerdüşt, dünyaya geri dönmeyi ve insanları değiştirmeyi seçer. Nietzsche’nin felsefesinde münzevilik, övgüyle karşılanmaz. Burası bizi Schopenhauer ve ona ilham veren Doğu öğretilerinden ayıran bir yer. Pasif bir bilgelik yerine, harekete geçerek yeni değerler yaratmanın yolu seçilir. Bu yüzden Nietzsche ve akabinde gelişen varoluşçu felsefeye yöneltilen, bireyci eleştirisi bence biraz haksız. Bunu Sartre ve Camus bağlamında tekrar konuşmak gerekli.
Bengi Dönüş ya da Ebedi Tekerrür: Nietzsche’nin en gizemli ve tartışmalı fikirlerinden biridir. Bir soruda bu öğretiyi formülize edelim: Eğer hayatını sonsuza dek tekrar yaşamak zorunda olsaydın, her anı yeniden ve yeniden yaşamak zorunda kalsaydın… Ne hissederdin?
Nietzsche’nin bu sorusu, bir tür sınav niteliğinde. Yaşadığın her anı, sanki onu sonsuza dek tekrar yaşayacakmış gibi yaşamalısın. Hayatını öyle tasarla ki, geçmişine bakarken pişmanlık yerine onu yeniden yaşamaya gönüllü ol ve içten bir şekilde “evet!” diyebil. Bunu eylemlerimizi sınayacak hipotetik bir etik bir mekanizma gibi görebilirsiniz. Aşağıdaki video kesitinde anlatmıştım👇🏻
📚Öneri Kitaplar…
Nietzsche üzerine çok fazla kitap var. Nereden başlasam bilemiyorum…
Michael Tanner – Nietzsche: A Very Short Introduction: Oxford University Press’in kısa giriş kitaplarından biri, Kültür Üniversitesi Yayınları tarafından Türkçe’ye çevrildi. Tam bir cep kılavuzu! Nietzsche 101 için bunu edinebilirsiniz.
Daha önce önerdiğim felsefe tarihi kitaplarının Nietzsche bölümlerine bakılabilir.
Christopher Janaway – Beyond Selflessness: Reading Nietzsche’s Genealogy: Türkçesi bildiğim kadarıyla yok ama Nietzsche’de ahlakın yıkımı ve yeni değerler sisteminin yaratımı teması için en iyi çalışmalardan biri.
Gilles Deleuze – Nietzsche and Philosophy: Deleuze’un filozof yorumlarını çok seviyorum, Nietzsche kitabı da Türkçe baskıda mevcut.
Carl Jung - Nietzsche’nin Zerdüştü Üzerine Seminerler + Nietzsche’nin Dönüşüm Sembolleri: Her iki kitabın da Türkçe baskısı mevcut. Sohbet Odasında öneren üyeleri görünce bahsetmek istedim. Jung, Böyle Buyurdu Zerdüşt üzerine kapsamlı bir seminer dizisi vermiş. Bu seminerler Nietzsche’nin felsefesini, Jung’a özel, psikolojik ve arketipsel bir bakış açısıyla yorumluyor. Dolayısıyla Jung ile tanışıklığınız yoksa durumu daha karıştırabilir. Ama ben sembolizm çözümlemeyi severim derseniz aklınızda olsun.
📽️ Video Önerisi…
Elbette ben konuya dair giriş seviyesinde içerikler çekmiştim. Youtuberlığın faydaları… 🤓 Hatta sonra hızımı alamayıp üstinsan ve amor fati hakkında da birer içerik çektim. Benden bıkmadıysanız onları izleyebilirsiniz. Dört videom mevcut.
Benim dinlemeyi en sevdiğim akademisyenlerden biri Nevzat Kaya. Eleştirilerini pek beğeniyorum, felsefecilere olan yermeleri dahil. Haksız sayılmaz. :) Nietzsche ve Tanrının Ölümü temasını postmodernizm açısından ele aldığı bu içeriği paylaşmak isterim.
📽️ Bir Belgesel…
Tarihçi Bettany Hughes, “Modern Dünyanın Dahileri” adlı belgeselinde, fikirleri modern dünyayı şekillendiren üç büyük düşünürün hayatlarını takip ediyor: Karl Marx, Frederick Nietzsche ve Sigmund Freud. Dolayısıyla bir bölümü tam bizlik!👉🏻 https://www.imdb.com/title/tt5840122/
📽️ Bir Film…
Önermesem olmazdı: “Nietzsche Ağladığında”. 2007 yapımı bu film, Irvin D. Yalom'un aynı adlı popüler romanından uyarlanmış. Türkçe altyazılı versiyonu muhakkak vardır diye düşünüyorum. Moda girmek isterseniz izleyebilirsiniz. :)
Çok öneri yığdım sanırım bir bülten için… İki ayımız, dolayısıyla daha çok önerimiz olacak. Şimdilik bunlar yeterli olacaktır diye düşünüyorum. Sohbet odasını unutmayın! Biz başladık. Keşfetmek için buraya tıklayabilirsiniz. Gelecek pazartesi yeni bir bülten sayısında görüşmek üzere.
Sevgiler,
Dilara





Donanımınızı paylaşma enerjiniz ve coşkunuz bana can katıyor. Sizi hayret, takdir, gıpta ve sevinçle takip ediyorum. Takip derken, önümde çizdiğiniz ışıklı yolu.. Bu sırf sanal takip olayı değil. Sizinleyken de olmamalı zaten. Var olun, sağlık ve enerji ile 🪷🪻🍀
Efsane